Haber 16

Terörün arkasındaki ülkeler belli

Bakanlar Kurulu’nda görüşülen konularla ilgili Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in açıklama yaptı.

Terörün arkasındaki ülkeler belli
  • Politika / Son Dakika
  • 21 Haziran 2010
  • Terörün arkasındaki ülkeler belli için yorumlar kapalı
  • 367 KEZ OKUNDU

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, teröre ilişkin, ”Şundan vatandaşlarımız emin olmalıdır ki devletin imkan ve kabiliyeti içinde siya merci olarak, siyasi iktidar olarak ve karar vericiler olarak, alınması gereken ne tedbir varsa bunların hepsini aldık. Bundan sonra da tereddütsüz olarak bunları almakta kararlıyız. Bundan herkesin emin olması lazım” dedi.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Hakkari’de yaşanan terör saldırısına yönelik açıklamalarda bulunken teröristleri barındıran ülkelerle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Çiçek, “Bir ülkeye birşey kabul ettirmek isteniyorsa teröre başvurulabilir.” dedi.

HİÇBİRİ İADE EDİLMEDİ

Türkiye’nin birçok ülke ile suçluların iadesi konusunda anlaşmalar yaptığını, suçluların tespit edilmesine rağmen örgüt, finansını eğitim desteğini propagandasını hangi yollarla temin ediyorlar, buradan kaçan teröristlerin hangi ülkelerde barındırıldığı bilinen birşeydir. Bugüne kadar yurt dışına kaçanların hiçbiri iade edilmedi. Bunu bir hükümet yetkilisine söyletmek yerine bunu medya da araştırırsa bulabilir.

Çiçek, PKK’yı taşeron olarak kullanan ülkeleri tarif etti ama isim vermedi

Çiçek, PKK’ya destek veren ülkelerin isimlerini soran basın mensuplarına, “Bunu ille de bir hükümet yetkilisine söyletmek yerine siz kendiliğinizden bunları bulabilirsiniz.” diye konuştu.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, terör konusunda uluslararası işbirliğinin ya yok ya da yeterince olmadığını belirterek, “TSK’mızın ve güvenlik güçlerimizin böylesine uluslararası bir belayı ülkemizden defetme noktasında sarf ettiği çabanın, gösterdiği gayretin ne kadar takdir edilmesi gerektiğidir. Artık terör suçları sınır aşan suçlardır. Bir ülkede planlanıyor, bir başka ülkede cereyan ediyor.” dedi.

Güvenlik güçlerinin, teröre karşı başarılı bir mücadele verdiğini anlatan Çiçek, “Karmaşık bir mücadeledir. Alınan tedbirleri belki her gün belki her dakika gözden geçirmek gerekmektedir. Türkiye’nin bugüne kadar aldığı tedbirler, değişik yönleriyle ele alınmıştır, alınmaktadır. İlaveten ne tür tedbirler alınacaksa bunun dış boyutlarıyla beraber ele alınmıştır, gözden geçirilmiştir. “

“Tek bir boyutu yok dediniz. Başbakan da söylemişti. ‘Taşeronlar var bunları biliyoruz’ demişti Başbakan, sizin de buna benzer açıklamalarınız var. Bu taşeronlar kim?” yönündeki soruya ise Çiçek, şu şekilde cevap verdi:

“Aslında sorunun cevabı kendi içerisindedir. Biz birçok ülkeyle uluslararası anlaşmalar yaptık. Suçluların iadesi diye. Bugün Türkiye’de suç işlemiş olan pek çok kişi yurt dışına kaçmıştır. Zaman oldu kaçmıştır, uluslararası kural, bunların ya iadesi ya yargılanmasıdır. Bu örgüt parasal kaynakları nereden buluyor, elemanlarını nereden temin ediyor. Medya, eğitim desteğini nereden sağlıyor. Propaganda nereden kaynaklanıyor. Burada suç işlemiş olan ve bu tür faaliyetlere değişik derecelerde katkı vermiş olanlar hangi ülkelerde misafir ediliyor, hiç bir araştırma, soruşturma yapılmadan, ilgili ülkelerle işbirliği yapılmadan iltica işlemleri nasıl başlatıyor. Bunların hiçbiri iade edilmedi. Bu ve benzeri soruları alt alta koyduğunuzda bu taşeron kim, vesaire kim, ortaya çıkmış oluyor. Geri kalan şu mudur, bu mudur? Bunun adını koymak lazım. Bunu ille de bir hükümet yetkilisine söyletmek yerine, siz kendiliğinizden bunları bulabilirsiniz. Belli gerçekleri ortaya çıkarmış olur.”

Güvenlik Zirvesi’nde yapılan açıklamada, personelin gözden geçirilmesi yönünde ifade olduğunun hatırlatılması üzerine Çiçek, “Ayrıntı ile ilgili çok fazla bilgi veremeyeceğimi ifade ettim. İstifhamlar varsa bunları dikkatle izlemek, takip etmek. Varsa eksiklik, bunları gidermektir. Bu konuda çalışma yapılmıştır. Belli personel alınmıştır. Genelkurmay Başkanımızın geçmiş basın toplantısına bakarsanız, bunların rakamları da telaffuz edildi. Özeleştiri toplantısı yapılıyor, bir kısım değerlendirmeler yapılıyor. Bunların alınması gerekiyor. Dün aldığınız tediri bugün yeni baştan gözden geçirmeniz gerekebilir. Personel meselesi de önem arzediyor. Bunun üzerinde bir süredir belli bir çalışma var.” şeklinde konuştu.

Çiçek, bir başka soru üzerine, sadece ABD’den değil, PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmiş ülkelerden aktif bir destek beklediklerini söyledi. Türkiye olarak herkesle işbirliğine hazır olduklarını ifade eden Çiçek, şöyle devam etti: “Bunun somut örneklerini de ortaya koymuş bir ülkedir. Bu örgütü terör örgütü olarak kabul etmiş olan o ülkelerden, tabiatıyla verdikleri destekten daha ileri bir desteği bekleriz. Bu desteği ararız, bu işbirliğini ararız ama en evvel de kendi güçlerimize, kendi kabiliyetimize, kendi güvenlik güçlerimize güveniriz.”

“İsrail’den alınan Heron’larla ilgili bir sıkıntı söz konusu mu?” yönündeki soruya ise Çiçek, “Hayır, o anlaşmaya bağlı. Orada da bir sıkıntı söz konusu değil.” şeklinde konuştu.

“Taşeron ülkelerin kim olduğu soruldu. Siz de bazı ölçüler saydınız. Bu ülkeleri zihnimden geçirdiğim zaman bu ülkelerin tamamının AB ülkeleri olduğu ortaya çıkıyor. AB ülkeleri PKK’ya taşeron olarak kullanıyorsa, biz neden AB’ye girmeye çalışıyoruz” sorusuna ise Çiçek, “Bunu düşün. Başka bir tartışma konusu yapalım.” diye cevap verdi.

‘SADECE ABD’DEN DEĞİL, BÜTÜN ÜLKELERDEN DAHA AKTİF DESTEK BEKLERİZ”

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ”Sadece ABD’den değil, PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmiş bütün ülkelerden tabiatıyla daha aktif destek bekleriz” dedi.

Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çiçek, ”Başbakan, terör konusunda ‘taşeronlar var’ demişti. ‘Bunlar kim?’ sorusu vardı medyada. Bu konuda net bilgi verir misiniz?” sorusuna, ”Aslında bu sorunun cevabının kendi içerisinde” olduğunu belirtti.

Türkiye’nin suçluların iadesi konusunda birçok ülkeyle uluslararası anlaşmalar yaptığını hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti:

”Bugün Türkiye’de suç işlemiş pek çok kişi yurt dışına kaçmıştır, zaman oldu kaçmaktadır. Uluslararası kural, bunların ya iadesi ya yargılanmasıdır. Şimdi bu örgüt parasal kaynaklarını nereden buluyor, elamanlarını nereden temin ediyor, medya desteğini nereden sağlıyor, eğitim desteğini nereden sağlıyor, propaganda nerede yapılıyor? Burada suç işlemiş olan ve bu türlü faaliyetlere değişik derecelerde katkı vermiş olanlar hangi ülkelerde mülteci olarak hemen misafir ediliyor? Hiçbir araştırma doğru düzgün yapılmadan, soruşturma yapılmadan, ilgili ülkelerle bu konuda gerekli iş birliği yapılmadan hemencecik iltica işlemleri nasıl başlatılabiliyor? Bugüne kadar bunların hiçbirisi iade edilmediyse bu ve benzeri soruları alt alta koyduğunuzda ‘taşeron kim, vesaire kim’, bunlar zaten belli ölçüde çıkmış olur, ‘geri kalan şu mudur, bu mudur’, bunun adını koymak lazım. Bunu illa da bir hükümet yetkilisine söyletmek yerine kendiliğinizden de bulabilirsiniz. Bunlar belli şeyler, gerçekleri açığa çıkarmış olur.”

Bakan Çiçek, kamuoyunda ”yeterli tecrübeye sahip olmayan personelin bölgede görevlendirildiğine yönelik” eleştirilerin hatırlatılarak bu yönde neler yapıldığının sorulması üzerine de şöyle konuştu:

”Ayrıntıyla ilgili çok fazla bilgi veremeyeceğimi ifade ettim. Elbette kamuoyunda bu ve benzeri değerlendirmeler yapılıyorsa bunları dikkatle izlemek, takip etmek, varsa bir eksiklik bunları gidermektir. Bu konu üzerinde belli çalışmalar yapılmıştır, belli personel alınmıştır, nitekim bunlar gazete ilanlarıyla hep ifade edildi. Genelkurmay Başkanımızın geçmiş toplantılarına bakarsanız bu rakamlar da telaffuz edildi. Demek ki bu ihtiyacın karşılanması noktasında bir çaba var, belli bir noktaya gelinmiş, yetmiyorsa bunun devamı yapılıyor, yapılacak demektir. İfade ettiğim gibi, vatandaşın kafasında soru olarak ortaya çıkan ne varsa, kamuoyunda ne gibi istifhamlar varsa bunların hepsi tarafımızdan, ilgili kurumlarca da değerlendirme konusu yapılmakta ve gereği için azami çaba sarf edilmektedir. Her olaydan sonra zaten öz eleştiri toplantısı yapılıyor, bir kısım değerlendirme toplantıları yapılıyor, buna göre alınması gereken tedbirler varsa bunlar da alınıyor ve alınması da gerekiyor.”

Bir gazetecinin ”alınacak tedbirlere yönelik somut bir şeyler söylenmesini istemesi” üzerine Çiçek, gazetecilerin duyduğu merakı anladığını ama bu konunun belli bir kısmını ifade edebileceğini söyledi.
Çiçek, ”Ama insan aklı, insanlık tecrübesi ve Türkiye tecrübesi bu konuda ne tedbir alınmasını icap ediyorsa, bugüne kadar aldık, yetmeyenleri de bundan sonra alacağız. Bir süre sonra bunun yansımalarını göreceğiz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin OHAL uygulamasının yeniden getirilmesi önerisinin sorulması üzerine de Çiçek, ”Hayır” yanıtını verdi.

-TAŞ ATAN ÇOCUKLAR-

”Demokratik açılım çerçevesinde kamuoyunda ‘taş atan çocuklar’ diye adlandırılan konuyla ilgili düzenleme süreci devam edecek mi?” sorusu üzerine Çiçek, ”Meclisin gündemi ayrı, ben hükümetin gündemindeki konuları ifade ediyorum. Öyle bir tasarı TBMM’ye gönderildi. Bir kısım sivil toplum örgütleri dahil, bir talep olarak ülkenin gündemine geldi, bakanlık da bir çalışmayı meclise gönderdi” dedi.

Suça itilmiş çocuklarla ilgili ”af” kelimesinin bile ifade edildiğini, bunları unutmamak gerektiğini belirten Çiçek, ”yani dün affı telaffuz edip bugün bu işler niye geliyor dersek o da haftada bir fikir değiştiriyor gibi bir kanaat hasıl olur. TBMM’nin gündeminde, kesin bir katkısı olarak çıkabilirse belki bundan beklenen fayda azami ölçüde olabilir” diye konuştu.

Terörle mücadelede çocukların bile kullanıldığı bir noktaya gelindiğini kaydeden Çiçek, bundan 30 yıl önce dünyada çocukların, kadınların kullanılmadığını, uzaktan kumandalı patlayıcıların, mayının olmadığını belirtti.

Çiçek, ”Farklı yöntemlerle, bugün terör, kendi yöntemlerini değiştiriyor. Kullanabileceği unsurları değiştiriyor, karşımıza suça itilen çocuklar gibi bir sorun da çıkıyor. Ya bunları terör örgütlerinin kucağına itersiniz ya da bunu topluma kazandırmanın çabası ve gayreti içinde olursunuz. Hükümet terör örgütünün elindeki bu türlü istismar konularını ortadan kaldırmak adına çaba sarfetmiştir, Buna katkı verilir verilmez, onu bilmiyorum” dedi.

Tasarının eksiği varsa mecliste de katkı sunabileceğini belirten Çiçek, sorunun çözümüne katkı sağlamak anlamında yasalaşmasının meclis gündeminde bir konu olduğunu söyledi.
Çiçek, ”Kuzey Irak ve ABD’den beklentimiz nedir? Yaşanan aksaklıklar nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi:

”Sadece ABD’den değil, PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmiş olan bütün ülkelerden tabiatıyla daha aktif bir destek bekleriz. Sadece ABD’den değil. Bu desteğin neler olacağı aslında o ülkelerin de menfaatinedir. Çünkü terör dediğimiz olguyla birlikte mücadele edilmediğinde bu terör yarın gelir, bu konuda gerekli iş birliği yapmayan ülkeleri de vurur. Ama şu örgüt olur, bu örgüt olur. Onun için Türkiye terörle mücadelede herkesle iş birliğine hazır, bunun somut örneklerini ortaya koymuş bir ülkedir, tabiatıyla muhataplarımızdan bu örgütü terör örgütü olarak kabul etmiş olan en evvel o ülkelerden, tabiatıyla verdikleri destekten daha ileri bir desteği bekleriz. Bu bizim ittifak anlayışına, dostluk anlayışına atfettiğimiz önemden de kaynaklanmaktadır. Ama şunu da biliyoruz, bu cümleyi de daha evvel söyledim ‘Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz’, bizim terörle mücadelede en evvel kendi gücümüze, kendi kabiliyetimize, güvenlik güçlerimizin fedakarane, cansiparane, çalışmalarına en evvel önem atfediyoruz. Bugüne kadarda büyük ölçüde bu çabalarla geldik. Bu desteği ararız, bu iş birliğini ararız ama en evvel de kendi gücümüze, kendi kabiliyetimize, kendi güvenlik güçlerimize güveniriz.”

-”NEDEN AB’YE GİRMEK İSTİYORUZ?”-

”Size taşeron ülkelerin kimler olduğu sorulurdu, siz de bazı ölçüler saydınız, hangi ülkelerin mülteci statüsü verdiğini veya teröre destek olduğunu söylediniz, bu ülkeler zihninden geçirdiğiniz zaman tamamına yakınının AB ülkeleri olduğu ortaya çıkıyor, AB ülkeleri PKK’yı taşeron örgüt olarak kullanıyorsa biz neden bu birliğe girmeye çalışıyoruz” sorusuna Çiçek, ”Bunu düşün… Bir başka tartışma konusu yapalım” yanıtını verdi.

”İstihbaratta sıkıntı var mı? ABD Büyükelçiliği bugün açıklama yaptı, ‘gerektiği kadar veriyoruz ve istenirse daha fazla da veririz’ denildi” sorusuna Çiçek, ”O cevabı ben bilmiyorum. Saat 10.00’dan beri toplantıdayım, öyle bir açıklama var mıdır, yok mudur onu bilemiyorum. Ama kim ne verecekse hepsini versin. Bu işte kifayet eder, bu kadarı yeter demeyiz. Kimin ne imkanı varsa, bu noktada verebileceği ne varsa bunu isteriz” karşılığını verdi.

Çiçek, saldırıyı gerçekleştirenlerin kaç kişi olduğu yönündeki soruya da bu sorunun Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a da sorulduğunu hatırlatarak, ”Doğrusu o rakamdan da farklı bir şey telaffuz etmiyorum. Çünkü biz de bilgiyi güvenlik makamlarından alıyoruz” yanıtını verdi.

”İsrail’den alınan insansız Heron’larla ilgili bir sıkıntı söz konusu mu?” sorusunu ise Çiçek, ”Hayır, bu anlaşmaya bağlı husus, anlaşmanın gereği neyse o yapılıyor. Şu ana kadar da herhangi bir sıkıntı yok” diye cevaplandırdı.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ