Çocuklara öksürük için şurup vermeyin!
Öksürük şuruplarının çocukluk yaş grubunda hiçbir hastalıkta yeri olmayan ilaçlar olduğunu biliyor muydunuz?
Öksürük şurupları, çocukluk yaş grubunda hiçbir hastalıkta yeri olan ilaçlar değildir. Hatta, ilaç olarak bile kabul edilmemektedir. Bunlar ABD’de marketlerde satılmakta, Avrupa’da ise hiç kullanılmamaktadır.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. İpek Türktaş, gribal enfeksiyon ya da alt solunum yolu kaynaklı öksürük şikayetlerinde, öksürük şurubu kullanılmasının fayda sağlamayacağını belirterek, “Öksürük şurupları, çocukluk yaş grubunda hiçbir hastalıkta yeri olan ilaçlar değildir. Hatta, ilaç olarak bile kabul edilmemektedir” dedi.
AA muhabirine açıklama yapan Türktaş, öksürük şikayetinin yaşamın her döneminde ciddiye alınması ve mutlaka kaynağının belirlenmesi gerektiğini bildirdi.
Öksürüğün, çocukluk ya da erişkinlikte grip, nezle, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu hastalıklarında ortaya çıkabildiği gibi, astım, faranjit ya da daha farklı akciğer hastalıklarından kaynaklanabileceğini belirten Türktaş, özellikle çocukluk döneminde kreş ya da okulla birlikte öksürük şikayetinin arttığını söyledi.
Türktaş, küçük ve özellikle okul dönemi çağındaki çocuklarda yılda 7-8 kez üst solunum yolu hastalıklarının görülmesinin normal olduğunu anlattı. Çocuğun hastalığı hangi şiddette geçirdiğine dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Türktaş, “Üst solunum yolu hastalıklarında, hastalığın görülmeye başladığı dönemde ortaya çıkan öksürüğün çok hafif şiddette olması ve en geç bir hafta içinde bitmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Türktaş, öksürüğün nedeninin mutlaka tespit edilmesi ve tedavinin buna göre planlanması gerektiğini dile getirerek, gribal enfeksiyon sırasında ya da hastalık bitmeye yakınken ve iki hafta ya da iki ay devam edebilen, kriz tarzında peş peşe gelen, balgamlı ve kimi zaman kusmaya neden olan öksürüğün astım hastalığının belirtisi olduğunu kaydetti. Öksürüğün, özellikle koşma gibi hızlı hareket etmeyle terlemeyle ağlamayla ve özellikle gece uykuda ortaya çıkması halinde alt solunum yolu hastalıklarından şüphe edilmesi gerektiğini ifade eden Türktaş, bu belirtiler halinde vakit kaybetmeden uzman doktorlara başvurulması gerektiğini söyledi.
Üst solunum yolu hastalıkları virüs kaynaklı olduğu için, uygulanacak ilaç tedavisinin de buna göre olması gerektiğini dile getiren Türktaş, şöyle devam etti:
“Genellikle tedavi olarak, öksürük şurubu ile birlikte antibiyotik veriliyor. Aynı yakınmaları sürekli tekrarlayan çocukların aileleri de bir süre sonra, hekime başvurmadan aynı ilaçları hastalığın tekrarlaması halinde kullanmaya başlıyorlar. Bu da alt solunum yolu hastalıklarının tanısında geç kalınmaya yol açabiliyor.
Halbuki, gribal enfeksiyonlarda hiçbir ilaç kullanımı fayda sağlamaz. Ateş düşürücü vermek, burunu yıkayarak açık tutmak yeterlidir. Hastalık kendi seyrini tamamlayıp geçer. Eğer gribal enfeksiyonu geçiren çocukta astım varsa -ki bu genetik bir durumdur- o zaman grip göğse iner ve uzun süreli, tekrarlayan öksürük ortaya çıkar.
Öksürük şurupları, çocukluk yaş grubunda hiçbir hastalıkta yeri olan ilaçlar değildir. Hatta, ilaç olarak bile kabul edilmemektedir. Bunlar ABD’de marketlerde satılmakta, Avrupa’da ise hiç kullanılmamaktadır. Dünyada hiçbir kurum ve sigorta şirketi bunların parasını ödemez. Astım ve basit soğuk algınlığında, öksürük şuruplarının yeri yoktur ve tıbben de hiçbir faydası bulunmamaktadır. Tedavi için şurup verilse de verilmese de hastalık aynı süre ve şiddette geçer. Bu şuruplar karaciğere de yük bindirmektedir.”
Türktaş, bu tür hastalıklarda ailelerin, ilaç kullanıldığı için çocuğun tedavi olduğunu zannettiğini ve bu nedenle altta yatan bir astımın tanı almasını geciktirebildiğini de vurgulayarak, “Tüm öksürük şuruplarının, ülkemizde de geri ödeme kapsamından çıkartılması gerekiyor” dedi.
Tedavi sürecinde, kısa süreli burun açıcı spreylerin kullanılabileceğini ve istirahat etmenin yeterli olduğunu ifade eden Türktaş, antibiyotiklerin de viral soğuk algınlıklarında ateş olsa bile kullanılmalarının gereksiz olduğunu söyledi. Türktaş, “Antibiyotikler, sadece boğazda beta mikrobu ürerse kullanılmalı. Bunlar normal floramızda bulunan faydalı organizmaların da ölmesine yol açabiliyor, mikroplara direnç gelişiyor” diye konuştu.
Türktaş, antibiyotiklerin sadece orta kulak iltihabında, 10 günden fazla süren sinüzit olarak tanımlanan burun tıkanıklığı-doluluğu durumu ve zatürre halinde kullanılmasının uygun olduğunu bildirdi.
Piyasada bağışıklığı arttırdığı, direnci yükselttiği iddia edilen birçok ürün bulunduğunu belirten Türktaş, bunların da kullanılmaması gerektiğini savundu.
Türktaş, “Bazen hekimler ya da bir tanıdık tarafından önerildiği için ‘immunex, immuzink, ekinezya, bronkovaksom, umka’ olarak bilinen bitkisel ürünler çok sık kullanılmaktadır. Bunların hiçbiri, dünyanın hiçbir ülkesinde Sağlık Bakanlıklarından ve FDA’den ruhsat alamamıştır. Ayrıca, bu ürünlerin yan etkileri ile ilgili yeteri kadar bilgimiz de yok” uyarısında bulundu.