TBMM’den yeni müsteşarlığa onay
Kamu Güvenliği Müsteşarlığı Yasası TBMM’de kabul edildi.
TBMM Genel Kurulunda, terörle mücadelede kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören tasarı, kabul edilerek yasalaştı.
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen ”Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ile kurulması öngörülen ”Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı”nın operasyonel görevi olmayacak.
Tasarıya göre, terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulacak.
Güvenlik kuruluşları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulacak.
Kurul; İçişleri Bakanının başkanlığında, Genelkurmay İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, MİT, Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları müsteşarları, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanından oluşacak. Gerektiğinde gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcileri de toplantıya davet edilebilecek.
İçişleri Bakanının daveti üzerine toplanacak Kurulun gündemi, Kurul üyelerinin görüşleri alınarak İçişleri Bakanı tarafından belirlenecek.
-94 KİŞİLİK KADROYLA ÇALIŞACAK-
Müsteşarlık merkez teşkilatına; Müsteşar, 2 müsteşar yardımcısı, 6 daire başkanı olmak üzere 94 kadro ihdas edilecek. Bu kadrolar, hukuk müşaviri, uzman, çözümleyici, programcı, mütercim, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, mühendis, istatistikçi, sosyolog, psikolog, antropolog gibi unvanlardan oluşacak.
Müsteşarlık, gerekli görülen görevler için hizmet süreleri belirtilmek kaydıyla Müsteşarın teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile özel ihtisas ve araştırma komisyonları kurabilecek.
Müsteşarlığın, güvenlikle ilgili operasyonel bir görevi olmayacak.
Müsteşar, müsteşarlığın görev ve hizmetlerinin mevzuata uygun olarak yürütülmesinden, İçişleri Bakanına karşı sorumlu olacak.
-İSTİHBARAT DEĞERLENDİRME MERKEZİ-
Terörle mücadele alanında oluşturulacak politika ve stratejiler ile alınacak tedbirlere esas olmak üzere, ilgili birimlerden stratejik istihbaratın alınması ve değerlendirilmesi amacıyla doğrudan Müsteşara bağlı İstihbarat Değerlendirme Merkezi oluşturulacak.
Bu çerçevede, güvenlik kuruluşları ve istihbarat birimleri ile Dışişleri Bakanlığınca elde edilecek stratejik bilgi ve istihbarat bu merkezde değerlendirilecek.
Terörle mücadeleye yönelik strateji belirlemek amacıyla ihtiyaç duyulan istihbari bilgiler, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Müsteşarlığa verilecek. Bu bilgiler doğrultusunda yapılacak analiz ve değerlendirmeler ilgili birimlerle paylaşılacak.
Müsteşarlık, Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire Başkanlığı, Araştırma-Geliştirme Daire Başkanlığı, İletişim Daire Başkanlığı, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ana hizmet birimlerinden oluşacak.
İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı adı altında yardımcı hizmet birimi bulunacak olan Müsteşarlığın, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ve Müsteşarlık Müşavirleri adı altında danışma hizmet birimleri olacak.
-ON ”MÜSTEŞARLIK MÜŞAVİRİ” ÇALIŞABİLECEK-
Müsteşarlıkta, terörle mücadele alanında özel bilgi ve ihtisasından yararlanılmak üzere, Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki usul ve esaslarına bağlı olmaksızın, İçişleri Bakanının onayıyla, en çok 10 ”müsteşarlık müşaviri” unvanıyla sözleşmeli personel çalışabilecek.
Personelin sözleşme usul ve esasları, müsteşarlık tarafından tespit edilecek. Kanuna ekli cetvelde belirlenen tavan ve taban ücretleri arasında kalmak üzere, müsteşarın teklifi ve bakanın onayıyla, aylık brüt sözleşme ücreti ödenecek.
Müsteşarlıkta sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen esaslar çerçevesinde, ikramiye ve teşvik ikramiyesi ödenebilecek.
Bu şekilde çalıştırılma, sözleşme bitiminde kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir pozisyon, kadro açısından kazanılmış hak oluşturmayacak.
-YABANCI UZMAN-
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında, özel uzmanlık isteyen konularda kadro karşılığı olmaksızın, tam gün, kısmi gün, belli bir konu veya proje bazında, konu ya da projenin süresi ile sınırlı tutulmak koşuluyla sözleşmeli personel ve yabancı uzman çalıştırılabilecek.
Başbakanlık merkez teşkilatında sözleşmeli personelin yararlandığı ücret artışlarından Müsteşarlıkta çalışan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslara göre aynen yararlandırılacak. Söz konusu personele, ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenecek.
Üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı çalışma yaptıkları tespit edilenlere, Müsteşarın teklifi üzerine Bakan onayı ile haziran ve aralık aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi verilebilecek.
Müsteşarlık, kanunla belirlenen görevleri yaparken, bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde çalışacak. Müsteşarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilecek.
-ÖRTÜLÜ ÖDENEK-
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi genel bütçeli bir idare olacak. Kanun kapsamında yürüttüğü ve gizlilik içeren işler için Müsteşarlık bütçesine örtülü ödenek konulacak.
Güvenlik politikaları ve sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere, illerde İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulacak. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı taşra teşkilatına 81 atama yapılacak.
İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı yönetmelikler, kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde yürürlüğe girecek.
-KONUŞMALAR-
Tasarının maddeleri ile ilgili önerge veren milletvekilleri eleştirilerini dile getirdiler.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yargıda ”partizan” yapılanma olduğunu öne sürdü. Türkiye’nin Erzincan ve Erzurum’da yargıda yetki çatışmasını dehşetle izlediğini ifade eden Kart, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısının Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı hakkında davada açtığını anımsattı. Kart, ”İktidar mensuplarını bu yargılama kesmiyor. Yeni bir mekanizma devreye sokuluyor. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı hangi karanlık odaktan güç alıyorsa Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir iş yapıyor. Buna yetkisi yok, Ceza Usulü Yasası açık. Bunu Başsavcının bilmemesi mümkün mü? Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının şahsında yargının tümüne gözdağı veriliyor” dedi.
2007 yılında ABD’den 35 istihbarat uzmanının 3 ay süreyle görev yapmak Türkiye’ye gönderildiği, bu kişilerin halen görevlerini sürdürdüğü yolunda iddialar bulunduğunu öne süren Kart, ”Sayın İçişleri Bakanına soruyorum: Bu, doğru mu? Sayın Bakan cevap vermiyor. Sayın Bakan, siz Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı mısınız, yoksa birilerinin yarattığı karargahın taşeronu olarak mı görev yapıyorsunuz?” diye konuştu.
Tasarının ”sakat” olduğunu iddia eden Kart, Atalay’ın eleştirilere karşı somut açıklamalar yapması gerektiğini kaydetti.
Kart, tasarı ile İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlükleri oluşturulduğunu da anımsatarak, bununla ”Hitler Almanyasındaki ‘gestapo’ örgütlenmesinin getirildiğini” savundu. Kart, kurulacak müsteşarlık görevine getirilecek müsteşara örtülü ödenek verilmesinin öngörüldüğünü belirterek, bu konuya açıklık getirilmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir Bağımsız Milletvekili Harun Öztürk ise tasarıda terör tanımının yapılmadığını, böyle yasalaşması durumunda sivil toplum örgütlerinin hareketlerinin terör olarak değerlendirilebileceğini ileri sürerek, ”İktidara bu belirsizlik içinde yetki verilmesi, son derece tehlikeli olacaktır. TBMM bu yetkiyi vermemelidir” dedi.
Öztürk, tasarıyla, iktidara yakın kişilerin personel olarak müsteşarlıkta görevlendirilebileceğini iddia etti. Öztürk, MGK’nın da tümüyle by pass edildiğini de savundu.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek de Genelkurmay Başkanı ve MİT müsteşarının doğrudan Başbakan’a bağlı olduğunu, Genelkurmay 2. Başkanının da böyle değerlendirilebileceğini ifade ederek, ”Genelkurmay 2. Başkanı ve MİT Müsteşarı İçişleri Bakanının başkanlığında oluşturulacak kurulda yer alacak. Buradaki ilişkin nasıl olacak? Buradan çatışma çıkar” görüşünü dile getirdi.
BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, bugüne kadar konuyla ilgili birçok kurumun oluşturulduğunu, kurulacak müsteşarlığın da sonuç vermeyeceğini ileri sürerek, ”Konuya güvenlik mantığıyla bakmak sonuç getirmeyecek. Bu yasa, geri çekilmeli” diye konuştu.
BDP Siirt Milletvekili Sırrı Sakık da konuya güvenlik mantığıyla bakılmasının doğru olmadığını iddia etti. Sakık, ”Otoriter anlayışla sorunlar çözüldü mü? Güvenlik yasaları Türkiye’yi özgürleştirmiyor. Türkiye’nin güvenlik değil, özgürlük yasalarına ihtiyacı var” dedi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise ”süper müsteşarlığın” kurulduğunu belirterek, ”Toplumu demokratikleştirmeden terörle mücadelenin mümkünatı yoktur” dedi.
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, tasarıyı ”vatandaşı susturma kanunu” olarak niteleyerek, ”dikta bir müsteşarlığın kurulduğunu” savundu.
Genç, ”AKP iktidarına güvenmiyorum. Devletin kaynaklarını talan ettiler, ceplerini doldurdular” görüşünü dile getirdi.
-”CHP, FAZLA KARAMSAR”-
Tasarının kabul edilmesinin ardından teşekkür konuşması yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, tasarıyla ilgili özellikle CHP’nin fazla karamsar göründüğünü ifade ederek, ”Ama göreceksiniz, mahçup olacaksınız. Etkili koordinasyon birimi olacak. Burada hayırlı işler yapacağız. Eleştirilerinizi de önemli görüyoruz. Çalışmalarımızda daima hatırlayacağız” diye konuştu.
Tasarının yasalaşmasınin ardından Başkanvekili Nevzat Pakdil, yarın saat 13.00’te toplanmak üzere birleşimi kapattı.