Başbakan çok sert konuştu!

2010 bütçe görüşmeleri Meclis’te liderler düellosuna neden oldu. Erdoğan MHP’ye ‘Bizi ihanetle, vatanı satmakla suçlayanlar, Merkez Bankası soyulurken neredeydiniz” dedi.

CHP’nin Kürt raporundan bölümler okuyan Erdoğan buna karşı çıkan Baykal’a da, “Sabah başka akşam başkasınız” diye seslendi. Erdoğan isim vermedi, ama herkesi Meclis’te politika yapmaya çağırarak Meclis’ten çekildiklerini açıklayan DTP’lilere de mesaj gönderdi.

SİZ Mİ SUSTURACAKSINIZ BEN Mİ?

Genel olarak sakin geçen bütçe görüşmelerinde Erdoğan’ın kürsüye çıkmasından sonra gergin anlar yaşandı. Erdoğan konuşurken sık sık CHP sıralarından sataşmalar oldu. CHP’liler sıra kapaklarına vurarak gürültü yaptı. Sinirlenen Başbakan Erdoğan Meclis Başkanına dönerek, “Siz mi susturacaksınız. Ben mi susturayım” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri de büyük tepki topladı.

Erdoğan’ın bir saati aşan konuşmasından satır başları şöyle:

PROVOKASYON AÇIKLAMASI: Baykal, Reşadiye saldırısını PKK’nın gerçekleştirdiğini söyleyemediğimizi ifade etti. Devlet yönetimi bir ciddiyet gerektirir, devlet ve hükümet aklına estiğini konuşmaz. Tespitlerini yapmadan, delillerini bulmadan konuşmaz. Zira ülkede bir tane terör örgütü yok. Bunları tespit ederek, açıklamaktır aslolan. Ve saldırı terör örgütü üstlenmiştir. Burada spekülasyonlara fırsat vermeden, örgütün üstlendiği gibi, bizlerde aynı şekilde örgütün propagandasını yapar gibi sürekli ismini zikretmeyi de hiçbir zaman devlet ciddiyetimizle uygun bulmuyoruz. Milli birlik ve kardeşlik sürecine yönelik bir sabotajdır.

MERKEZ BANKASI SOYULURKEN NEREDEYDİNİZ? Tarih 20 Şubat 2001. MHP-DSP-ANAP var. Burada isimlerini görmediğim bazı bankalar mesai saati dışında merkez bankasından çok yüklü miktarda döviz alımı yaptı. Bir banka 1 milyar 63 milyon dolar aldı. 685 bin dolar. Bu alımların hemen ardından kriz patlıyor. Dolar 1 milyon 80 bine çıkıyor. 296 trilyon kazanıyor bir banka. Bir başkası 116 trilyon kazanıyor bir saat sonra. Bütün bunları , CHP, MHP, DSP’ve ANAP yaşattı. O dönem yaşananlar Rahşan affına girdi. O zamanki yasalara uygun dendi ve geçiştirildi. Bu ülkeye reva mıydı? Bizi ihanetle suçlayanlara buradan sesleniyorum. Peki bu nedir? Milliyetçiyim diye ortalarda dolaşanlara soruyorum. Bu ülkenin soyulmasına neden ses çıkarmadınız? Merkez Bankası soyulurken milliyetçiliğinizi o gün neden hatırlamadınız?

TEĞET GEÇİYOR TEĞET: 2001 krizi ülkenin böyle yönetildiği için yaşandı ve ithal çözümler üretildiğinden yaşandı. Bizi ise kendi projelerimizle çözüyoruz. Yine söylüyorum. Teğet geçiyor teğet.

KİTABINIZDA KARDEŞLİK YOK: Terör belası riskler hanesinde yazıyor. Bu beladan kurtulduğu zaman Türkiye doğu güneydoğusunda sıçrama olacağı ortadadır. Muhalefetin bu projeyi desteklememesi bu açıdan çok önemlidir. Milli birlik ve beraberlik projesi. Bir ismi duymaya katlanamıyorsunuz. Kitabınızda kardeşlik yok birlik beraberlik yok napayım. Bugün IMF’de borç için bekleyenler bugün bizim yaptığımzı anlayamazlar. İnadınıza kardeşlik diyoruz bunun için. İnadına demokrasi, inadına milli birlik ve beraberlik diyoruz.

KILAVUZUNUZU İYİ SEÇİN: 21 banka o dönemin iktidarında fona devredildi ve batırıldı. Kriz döneminde 2 yılda 118 banka battı. Türkiye’de bir tek banka daha sıkıntı yaşamadı. Kılavuzlarınızı iyi seçin. Kılavuzlarınızı iyi seçmediğiniz süre batarsınız.

SİZİN HİÇ OĞLUNUZ ÖLDÜ MÜ?: 41 bin kişi hayatını kaybetti demek belki anlam ifade etmiyor. Sizin hiç anneniz babanız kardeşiniz öldü mü? Siz kendinizi şehit anne babanın yerine koydunuz mu? Dersim’i istatistik gösterge olarak görenler, gündelik ifadelerle aşağılayanlar kendinizi Dersimli ana babanın evladın yerine koydunuz mu? Her ölüm erken ölümdür. Hele gençlerin ölümü tahammül edilemeyecek acıdır. Bunun bu şekilde böyle sürüp gitmesine tahammülümüz yoktur. Biz ekonomiye de güvenlik meselesine de istatistik olarak bakmıyor. Biz anaların diliyle konuşuyoruz.

HER SORUN MECLİS’TE ÇÖZÜLÜR: DTP de dağa çıkmaktan bahsediyor MHP de dağa çıkmaktan bahsediyor. Biz ise kardeşliğin adaletin sesiyiz. Hepinizi buraya siyaset yapmaya çağırıyoruz. Her türlü sorun mecliste çözülür Bunun yeri burasıdır.

BAHÇELİ’YE ÜSLUP ELEŞTİRİSİ: Sayın Bahçeli, bana partime hükümetime en ağır lafları bana söyledi. Ben bunların hiç birini üzerime almadım. Dinleyen çocukların ruh haline üzülüyorum . Anne ve babalardan Bahceli konusurken televizyondan uzak tutmalarını tavsiye ediyorum.

ASKERİN ŞEVKİNİ SİZ KIRIYORSUNUZ: Birilerini bölücülük ihanetle suçlamak sizin haddinize mi. Bizim dönemde terör durdu dediniz. Öcalan teslim edildi. O zaman hangi yasa uygulamadaydı. Peki İmralı’ya kim yerleştirdi. Bütün gerçekler milletimin önünde cereyan ediyor. Terörle mücadele edilmiyor diyerek polis jandarma korucu askere haksızlık ediyorsunuz. Terörle mücadelede onların şevkini siz kırıyorsunuz.

OPERASYONLAR SÜRECEK: Bugün Kandil’e operasyon yapılabiliyorsa bu partimizin başarısıdır. Bir önceki yönetim Ankara dışına çıktı mı. Kaç ülkeyle oturulup bu konular konuştu. Biz devam edeceğiz. Terör cephesi silahını bırakmadığı sürece askerimiz de polisimiz de operasyonuna son vermeyecektir, vermez.

ATATÜRK’TE Mİ BÖLÜCÜYDÜ: Sivas’tan öteye gidebiliyor musunuz. Biz 81 ilde varız. Sizin gittiğiniz yerler belli. Asker polis nerede biz orada varız. Biz varız ama siz yoksunuz. Siz Kürt kardeşim, Kürtçe konuşan kardeşim demiyorsunuz. İnsanlar doğuştan etnik kökenini alır. Bunu bilirseniz etnik kimliğe de saygıyı öğrenirsiniz. Türkiyeli olmak kavramını bölücülük ihanet olarak nitelendiriyorsunuz. Türkiye halkı ifadesini kullanan Atatürk de mi bölücüydü.

KAPATMAYA KARŞIYIZ: Kapatma konusunda AK Parti’nin duruşu nettir. Biz parti kapatmaya karşıyız. Cezanın tüzel kişiliklere değil kişilere verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Terör demokrasinin düşmanıdır. AK Parti olarak her türlü aykırı fikrin siyaset ve demokrasi içinde tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Ama şiddet ve terörü reddetmeyen siyasetçilerin sorumsuzlukları nedeniyle bir ülkenin imajının zedelenmesini de doğru bulmayız.