15 Milyon Öğrencinin Karne Alıyor
Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun sonuna gelindi…
İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak. Peki alınan netice kişi için bir ölçüt müdür?
Öğrenciliğin en önemli anlarından olan karne ve sınav günleri, çocukların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etki yapabiliyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, kırık karne notlarının yoğun kaygı ve cezalandırma korkusu ile birleşerek, yaşama son verme girişimine neden olabileceği konusunda aileleri uyardı.
Ulusal Zehir Danışma Merkezi’nin (UZEM) verileri de ailelerin bu konuda dikkatli davranması gerektiğini gösteriyor. Merkezin sorumlusu Dr. Nurhan Özcan, karne ve sınav sonuçlarının açıklandığı günlerde intihar teşebbüslerinin belirgin bir şekilde arttığını söyledi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, aileleri karne psikolojisi konusunda uyardı. Eğitim sisteminin rekabete dayalı olduğuna dikkat çeken Uslu, “Çocukların aldıkları karne ve sınav notları onların değerlerini belirleyen bir ölçüt haline geldi. O nedenle çocuklar başarısız olduklarında kendilerini aynı zamanda değersiz hissediyorlar.” dedi.
Okul çağı çocuklarının zihninde sürekli olarak başarma ve başaramama konularının gündeme geldiğini belirten Uslu, “Ama sınavlar ve karne notu kaygısı bunu çok pekiştiriyor. Başarısızlık söz konusu olduğu zaman çocuklar kendini çok yetersiz, değersiz, başarısız hissediyor. Bu sadece o dönemle kısıtlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, ‘ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim’ gibi düşünceleri yaratıyor. Kişinin kendine duyduğu değer ve saygıda düşme oluyor. Bu da bazen, çocuğun kendine zarar verici davranışlara başvurmasına neden olabiliyor. Hatta, eğer özellikle öncesinde çocukta depresyon, çok yoğun bir kaygı, cezalandırılma korkusu varsa bazen yaşamına son verme girişimlerine kadar gidebiliyor.” diye konuştu.
“ÇOCUĞA, BAŞARISIZ HİSSETTİRİCİ YAKLAŞIMLARDAN UZAK DURUN”
Karne notları belli olduktan sonra çocuğa kendini kötü, yetersiz ve başarısız hissettirici yaklaşımlardan uzak durmak gerektiğinin altını çizen Uslu, “Ağır sözler söylememek lazım. Sert davranmamak, özellikle hiçbir zaman fiziksel şiddete müracaat etmemek, uzun süreli çocuğu çok değer verdiği şeylerden mahrum bırakmamak. Yani benlik değerini zedeleyici cezalardan kaçınmak gerekiyor.” dedi.
Karnedeki kötü notların mümkün olduğu kadar soğukkanlı karşılanması gerektiğini dile getiren Uslu, “Bu durum çocukla konuşmak için bir fırsat olsun. Söylenebilirse, ‘canın sağolsun ama bunun tekrarlanmaması için ne yapalım ?’ diye oturup konuşulsun. Soruna çözümler aransın.” şeklinde konuştu.
KARNE GÜNLERİNDE İNTİHAR AMAÇLI ZEHİRLENME VAKALARI ARTIYOR
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı UZEM sorumlusu Dr. Nurhan Özcan da zehirlenmelerin tedavisi konusunda danışmanlık hizmeti veren merkezin verilerine dikkat çekti.
Vakaların yüzde 40’ının kazai, yüzde 45’inin ise intihar amaçlı zehirlenmeleler olduğunu söyleyen Özcan, kazai zehirlenmelerin daha çok 1-4 yaş grubu çocuklarda görüldüğünü aktardı.
Özcan, okul çağı ve ergenlik dönemi denilen 10-15 yaş grubu ile ardından 18-21 yaş grubunda intihar vakalarının da yoğunluğuna işaret etti. Bu vakaların zamanlaması konusunda da bilgi veren Özcan, SBS ve üniversiteye giriş gibi sınavların hazırlık süreci, yapıldığı ve sonuçlarının açıklandığı gün ile karne günlerinde intihar vakalarının belirgin bir şekilde arttığını söyledi. Özcan, bu verilerin ilgili kurumlarla da paylaşıldığını sözlerine ekledi.